Gün olur zaman geçer, gün olur daha altlarda kalır acın. Eskimez ama unutulur kısmen de olsa. Nasıl sulamadan büyümüyorsa bitkiler o da büyümemiştir ama tohumu çürümüş, çürütmüştür içten içe.Sonra bir gün. Saçmasapan bir fotograf, saçmasapan bir müzik ya da saçmasapan bir şehir sana onu hatırlatır. Bir çivi gibi beyninde ve kalbinde belirir sureti.Ve bu efkarın tanımıdır..Efkarın tanımı.Karlar eridi ve haftasonu millet kendini dışarıya attı. Basit görünebilir ama bir anda şöyle bir düşünce yerleşti aklıma. Mutsuzluk olmadan mutluluk bilinebilirmiydi? Yani kötüyü yaşamayan biri iyiyi nasıl bilebilirdi ki? Onun yaşadığı hep iyi olurdu ve bunun da bir tadı olmazdı. Kar örneği çok basit olmuş olsa da ben daldım ve gittim.
Öyküye göre uçmayı çok isteyen kaplumabağaya , kuşlar acırlar ve isterse onu uçarabileceklerini söylerler.İki kuş bir çubuğun iki yanından gagalarıyla tutarlar, kaplumbağa da ağzıyla ortadan tutunur ve uçamaya başlarlar, uçmak kaplumbağanın o kadar hoşuna gider ki, heyecanlanıp ağzını açınca ait olduğu yere düşer...
10 Mart 2016 Perşembe
Efkarın tanımı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder